30 Kasım 2011 Çarşamba

Erkek sağlığına dikkat çeken bıyıklı kampanya: Movember bıyık hareketi

Her yıl Kasım ayı boyunca birçok ülkede binlerce erkek bıyık bırakarak Movember kampanyasına destek veriyor. Amaç erkeklerin sağlığına, özellikle de prostat kanserine dikkat çekmek, bilinç yükseltmek.

Kampanyaya katılmak isteyenler ilk olarak Movember Vakfı’nın oluşturduğu www.movember.com sitesine üye olmakla başlıyor. 1 Kasım'da erkekler tamamen temiz bir yüzle bıyıksız olarak siteye üye oluyorlar. Ayın geri kalanında sitenin baş kahramanı Mo Bros onlara bıyıklarına şekil vermeleri için yardımcı oluyor. 30 gün boyunca Mo Bros sokaklarda reklam panolarıyla yürüyor, billboard’lara çıkıyor ve kampanyanın gündemde kalmasını sağlıyor.

Kasım sonunda ise Mo Bros ve Mo Sistas bir partiyle kampanyayı ve kampanyaya katılanları kutluyorlar.

Movember aynı zamanda ABD’de Prostat Kanseri Vakfı ve LIVESTRONG, the Lance Armstrong Foundation tarafından da destekleniyor ve onların fonlarından yararlanıyor.

Avustralya'nın Melbourne kentinde 2003’te 30 kişinin katılımıyla mütevazi bir hareket olarak başlayan Movember Avustralya, Yeni Zelanda, ABD, Kanada, İngiltere, Finlandiya, İspanya, Güney Afrika ve İrlanda başta olmak üzere diğer ülkelere hızla yayılmış. Zamanla Rusya, Dubai, Hong Kong, Antarktika, Mumbai, Rio de Janeiro, gibi yerlerin katılımıyla 1,1 milyondan fazla kişinin üye olduğu küresel bir harekete dönüşmüş. Kampanyanın temel amacı erkeklerin karşılaştıkları sağlık risklerini onlara anlatmak ve bazı alışkanlıklarını değiştirmelerine onlara yardımcı olmak.

27 Kasım 2011 Pazar

TBWA İstanbul'un taşınma kampanyasının hikayesini İLKAY GÜRPINAR anlattı

BU GECE VE HER GECE TBWA/ETİLER'DEYİZ
Geçen hafta TBWA/İSTANBUL Etiler'e eski adıyla Mayadrom Uptown Alışveriş Merkezi olarak bilinen yeni yerine taşındı. Taşınmayı bir sosyal medya ve www.mediacatonline.com'da duyuran ajans ilginç bir kampanyayla gündeme geldi. Taşınma kampanyasının hikayesini ajansın kreatif direktörü İlkay Gürpınar anlattı:

TBWA\ISTANBUL on yıl sonra, Maslak ofisinden Etiler’e taşındı. Biz de bunu duyurmak için ajans çalışanlarıyla bir kampanya hazırlamak istedik.

ETİLER'İN BAR AFİŞLERİ
Etiler’in bar afişleri meşhurdur. Bilirsiniz, hani Nispet, Keops tarzı barların sanatçı afişleri… Bunlardan yola çıkarak ajans içinde bir fotoğraf çekimi yaptık.

Saç, makyaj, kostüm, styling gibi şeylerin tamamı ajans çalışanları tarafından hazırlandı. Fotoğraflar Serdar Ortaç ve Hande Yener müzikleri eşliğinde, son derece eğlenceli bir ortamda çekildi. Daha sonra art direktörlerimiz, Etiler bar posterlerinin görsel dünyasını örnek alarak afişlerin tipografisini hazırladı. Yazılar, çiziler, degradeler, gereksiz ışıklar, yersiz pırıltılar gibi... Son dokunuşlar yapıldı.

Ve posterleri internetten yaymaya başladık. Facebook’a koyduğumuz andan itibaren telefonlar çalışmaya, e-mailer gelmeye başladı.

İlginç olan, reklamcı olsun olmasın bu şaka herkesin çok hoşuna gitti. Reklam dünyasıyla alakası olmayan kişilerden de çok güzel tepkiler aldık. Hatta ajansımıza gelip tanışmak isteyenler oldu.

Posterleri aynı zamanda Etiler civarına astık. Taşındığımız yerin çevresine, Nispetiye Caddesi'ndeki duvarlara, ağaçlara… Barların yakınlarına, girişlerine, çıkışlarına… Görenler ilk anda gerçekten bir bar posteri sanıyorlar. TBWA ismini fark edince şaşırıyorlar. Birçok kişi sokakta gördüğü fotoğrafları çekip twitter’a eklemiş. İtiraf etmeliyim ki, ben bile duvarlarda asılı posterleri gördüğümde bir an unutarak gerçek sandım.

MESAJIMIZ DA MANİDAR:
BU GECE VE HER GECE TBWA\ETİLER’DEYİZ
İyi işlere imza atmak için, çok çalışan bir ajansız. Severek ve bolca kaynatarak çalışırız. Ama her iyi şeyin bir bedeli var. Bizi tanıyanlar bilir, gece mesailerimiz bol olur. Mesaj cümlemiz de aslında biraz bu halimizle dalga geçiyor.


23 Kasım 2011 Çarşamba

Ne kadar büyüleyicisiniz?

"Büyüleyicilik her türlü karar mekanizmasını etkiler. Tercih edeceğiniz markalar, unutamadığınız şarkılar, evleneceğiniz kişi, işe alacağınız insan... Eğer doğru yöntemleri kullanırsanız büyüleyici olmayacak hiçbir şey yoktur."

Büyüleyici olmanın yedi tetikleyici unsurunu kreatif yönetmen, yazar, konuşmacı Sally Hosghead 16-18 Kasım arasında Las Vegas’ta WOMMA (Word of Mouth Marketing Association) gerçekleştirilen Ağızdan Ağıza Pazarlama Zirvesi’nde paylaştı.

Büyüleyicilik insanların olduğu kadar, markaların ve şirketlerin de en büyük ihtiyacı. İşte Sally Hosghead'ın uzun yıllar araştırma şirketleriyle çalışarak oluşturduğu büyüleyici olmayı tetikleyen yedi önemli unsur:

GÜÇ
İnsanlar doğal liderleri takip etmekten hoşlanırlar. Gücünüzü kullanırsanız diğerlerinin tamamını kontrolünüz altında tutarsınız.

TUTKU, İHTİRAS, ŞEHVET
Bir insanın aurası, sıcaklığı, beden dili onun büyüleyiciliğini tetikler. Bu markalar için de geçerlidir. Eğer şehvet ve arzu uyandıracak şekilde tutkuluysanız mesajlarınız daha fazla istenir, dikkate alınır.

GİZEM
Temel şeyleri söyleyerek değil, gizem yaratarak insanlar ve markalar büyüleyici olabilir. Gizemli olursanız insanlar daha fazla merak ederler, daha fazla araştırırlar, daha fazla öğrenmek isterler.

ALARM, UYARI
Aciliyet duygusu hızlı haraket edebilme ihtiyacı yaratır, bu da büyüleyici bir etki beraberinde getirir.

PRESTİJ
Prestij eşliğinde verilmiş bir mesaj sizi diğerlerinden birkaç adım öne taşır. Gıpta edilmesini sağlar.

ASİ OLMAK, SIRADIŞI OLMAK
İnsanlar kendi rutinleri dışında farklı yollardan deneyim yaşamaktan büyülenirler.

Bu özelliklerin en az yarıdan bir fazlasını taşımıyorsanız yeterince "büyüleyici" değilsiniz demektir.

4 Kasım 2011 Cuma

Bu yılın en yaratıcı dijital kampanyası: Seninki kaç santim?

Yaratıcılıkta sınır tanımayan dijital pazarlama fikirlerini ödüllendirildiği Digital Age Yaratıcılık Ödülleri'nin ikincisi 3 Kasım 2011 akşamı gerçekleşen ödül töreniyle sahiplerini buldu.

Yarışmanın 23 kategorisine 1 Temmuz 2010 – 30 Haziran 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş toplam 345 proje başvurdu. V For Viral ajans Greenpeace Akdeniz için yaptığı 'Seninki Kaç Santim' çalışması bu yıl tüm projelerin önüne geçmeyi başardı ve büyük ödülü kazandı.

'Seninki kaç santim?' projesi büyük ödülün yanı sıra 'En Yaratıcı Sosyal Medya Kampanyası' ve 'En Yaratıcı Dijital Medya Kullanımı' kategorilerinin birincisi olurken, 'En Yaratıcı Viral Kampanyalar' kategorisinde de başarı ödülü kazandı.


STRATEJİ, UYGULAMA VE YARATICILIK
Çeşitli araştırma verilerini dikkate alarak bu gidişle dünyadaki balık stoklarının 2050’de biteceği gerçeği ile yola çıkan Greenpeace Akdeniz ve V For Viral ajansı azalan balık popülasyonu konusunda farkındalık yaratmak, sorunun kaynağını göstermek ve bireylere çözümün bir parçası olabileceklerini anlatmak amacıyla bir strateji geliştirmiş. Çözümün, Tarım Bakanlığı’ndan yasal balık avı boylarının yeniden düzenlemesini istemek olduğuna inanıyorlar ve insanları şaşırtarak, ilgilerini çekerek bu çalışma için hazırlanan web sitesine gelmelerini sağlıyorlar.

İnsanların seks çağrıştıran, provokatif bir çağrıya kayıtsız kalamayacağını düşünüp, paylaşarak arkadaşlarını “kandırabilecekleri” ve zaten aşina oldukları bir söylemi kampanya konsepti olarak seçmişler: 'Seninki Kaç Santim?' Ajans, bu söylemin, ilk bakışta balık rezervlerinden bahsetmese de boyutun önemini vurguladığını belirtiyor.

KREATİF UYGULAMA:
Ajans kampanya için bir web sitesi tasarlayarak işe başlamış. Kullanıcılar, sitedeki formu doldurarak Tarım Bakanlığı’ndan yasal avlanma boylarını düzeltmesini istiyorlardı. Akıllı telefonlara özel mobil site üzerinden de katılım alınıyordu. Aynı zamanda tüketicilerin aktif rol alması için “balık büyütme” uygulaması da kurgulanmış. Form imzalandığında sistem bir balık üretiyor ve balığın büyümesi, her kullanıcıya özel bağlantıya gelen tıklara ve doldurulan forma bağlıydı.

Farklı bir kitlede farkındalık yaratmak için İrem Altuğ ve Özgür Özberk’le bir viral video hazırlanmış ve video, ünlülerin internete sızdırılmış seks kasetlerini andırıyormuş. Çoğu ücretsiz sağlanan billboard ve raketlerde, SMS kampanyası başlatılan tanıtım kampanyası Şenay Gürler’in seslendirdiği radyo spotuyla devam etmiş. “Check-in” olmaya dayalı Foursquare’de Greenpeace Akdeniz profili yaratılarak ve balık satan tüm restoran, hal ve marketlere “ipucu” olarak kampanyayı duyuran mesajlar bırakılmış ve kullanıcılar “check-in” oldukça marka mesajı ekranlarında belirmiş.

Özellikle konvansiyonel medyada son derece popüler olan bu kampanyanın sonuçları hem Greenpeace Akdeniz hem de ajansın yüzünü güldürmekle kalmamış, aynı zamanda birçok ödül kazanmalarını da sağladı. Aynı kampanya Felis Ödülleri 2011'de de 'En İyi Çoklu Medya Kullanımı' kategorisinde başarı ödülü alırken, 'En İyi Kamu Yararı Kampanyası' kategorisinin birincilik ödülünü kazanmıştı.