19 Şubat 2012 Pazar

Facebook ve Twitter ziyaretleri

ComScore 2011 dünya raporuna göre Türkiye'de 24 milyon'a yakın internet kullanıcısı var. Erkek ağırlıklı bir internet nüfusa sahibiz. İnternet kullanıcılarının yüzde 53,4'ü erkek, yüzde 46,6'sı ise kadınlardan oluşuyor.

Türkiye Avrupa'da Facebook kullanımında Fransa ile birlikte ilk sırada yer alıyor. TGI verilerine göre gün içerisinde internet kullanıcılarının yüzde 66'sı Facebook'u ziyaret ederken Twitter'ı ziyaret edenlerin oranı sadece yüzde 12,7. Hem Facebook, hem de Twitter'ı ziyaret edenlerin oranı ise yüzde 11,7.

TGI 2011 raporuna baktığımızda da Facebook'ta ve Twitter'da erkeklerin kadınlardan daha fazla olduğunu görüyoruz. Facebook'taki erkek oranı yüzde 59'ken kadın oranı sadece yüzde 41. Twitter'da ise erkeklerin oranı yüzde 56. Kadınların oranı ise yaklaşık yüzde 44. Yaş aralığına baktığımızda interneti en  sık ziyaret eden yaş grubu 15-24 iken, internette en fazla zaman geçiren kesim ise 45-54 yaş grubu.

18 Şubat 2012 Cumartesi

Star TV ve Turkcell'in yeni logoları tüketicide nasıl bir farkındalık yarattı

Geçtiğimiz aylarda Turkcell logosunu değiştirmeye karar verdi ve eski logosunu çağrıştıran yeni bir logo tasarlattı. Doğuş Yayın Grubu ise Doğan Yayın Grubu'ndan satın aldığı Star TV için ilk yaptığı şey yabancı bir tasarım grubuna yeni bir logo yaptırmak oldu.

MediaCat için THINKNEURO araştırma şirketi, EEG yöntemi kullanarak Star TV ve Turkcell’in eski ve yeni logolarını analiz etti. Analizlere 16 gönüllü denek katıldı ve onlara toplam 24 logo gösterildi. Her bir logo deneklere 3 saniye boyunca gösterildi. Gösterilen 24 logodan dördü Turkcell ile StarTV’nin eski ve yeni logolarıydı.

TURKCELL’DE FARK AZ
EEG verilerinin analizi sonucunda elde edilen skorlar gösteriyor ki, Turkcell’in eski ve yeni logoları arasında duygusal ilgi bakımından çok az fark var. Eski logonun duygusal ilgi skoru 82,22 iken, yeni logonunki 82,23 olmuş. Bu benzerliğin nedeni yeni logonun temel yapısının ve tüketiciye verdiği mesajların değişmemiş olması. En azından tüketici değişimi bu şekilde algılıyor. Dikkat skoru itibariyle yeni logo 73,16, eski logo ise 69,50 skorlarını elde etti. Açıkça görülüyor ki, yeni logo tüketicilerin dikkatini çekmeyi başarmış.

STAR'IN ESKİ LOGOSU DAHA ETKİLİ
Star TV’nin eski ve yeni logosunun nöroskorları incelendiğinde, eski logonun 78,28’lik duygusal ilgi skoruyla 76,35’lik skora sahip yeni logoyu geride bırakmış. Yeni logonun skoru ortalamanın oldukça üstünde kalmasına rağmen eski logonun gerisinde kalmış. Araştırmayı yapan uzmanlar şu anda tüketicilerin yıllardır kendileriyle duygusal bağ kurmuş eski logoyu hayatlarından bir anda çıkarıp atamadıklarını belirtiyorlar.

Dikkat skoru incelendiğinde de yeni Star TV logosu biraz sendelemiş. Yeni logonun skoru 65,27 iken, eski logonun skoru 71,92 olmuş.

Kaynak: MediaCat Şubat sayısı

11 Şubat 2012 Cumartesi

Türk gençlerinin flört kodları

Virtua Araştırma ve BBDO MediaCat dergisi için andropolojik bir araştırma serisi başlattı. Amaç bir yıl boyunca her ay bir konu belirleyip, o konuda tüketicinin aklını okumak. MediaCat Şubat sayısında ilk araştırma yayınlandı. Araştırmanın konusu gençler. Gençleri anlama kılavuzu olabilecek özelliklerde içgörüler sunan araştırmadan öne çıkan başlıca noktalar şunlar: 

KIZLAR CAZGIR, TEHLİKELİ... ERKEKLER ERGEN VE PASİF...
Araştırmanın sağladığı ilk bulgu, kadınların ve erkeklerin erken yaşlardan itibaren farklı ortamlarda sosyalleştiği ve cinsiyet ayrımının Türk toplumunun en temel belirleyenlerinden birisi olduğu gerçeğidir. 

Cinsiyetler arası ayrışmanın belirlediği toplumsal yapı kızların ağırlıklı olarak anneleriyle, yani kendilerinden daha büyük yaştaki kadın akrabaları ile, erkeklerin ise ağırlıkla aynı yaş grubu içindeki hemcinsleri ile vakit geçirmesine yol açıyor. Hal böyle olunca da kadınlar ve erkeklerin daha ileri yaşlardaki etkileşimlerine de yansıyan haremlik-selamlık düzeni (sex segregation) kişinin kimliğinin yeni yeni serpildiği ergenlik dönemine kadar dayanıyor. 


Ancak bu eşitsiz cinsiyet ilişkilerine dayanan düzenin şaşırtıcı bir özelliği var. Lisedeki kadın erkek ilişkilerine damgasını vuran toplumsal gerçek, dünyayı tanımaya çalışan ergen erkekler ile üzerine 40 yaşında bir kadının tavır ve tecrübelerini giyinmiş genç kızın iletişim kuramamasıdır. Bu farklılık öyle çarpıcı bir hale gelmekte ki, aynı yaş grubundaki erkekler, kızları ‘cazgır’, ‘tehlikeli’ sıfatlarıyla tanımlarken, kızlar kendi yaşıtı erkekleri ‘ergen’ ve ‘pasif’ olarak tiye almakta.

KIZLAR VE ERKEKLER NE İSTER?
Kızlar erkeklerden ‘ne istediklerini bilmelerini’, ‘internetten değil yüz yüze konuşacak kadar cesur olmalarını’, ‘sevdiklerini sadece söylemekle kalmayıp bir de hissettirmelerini’ istiyor!

Erkekler ise, kızların ‘asabi tepkilerinden’ aşağılanmaktan ya da kızın henüz bilinmeyen sevgilisi tarafından dövülmekten korkup çekiniyorlar. Fiziksel korkunun da eklenmesiyle ağırlaşan başarısızlık/reddedilme korkusu, halihazırda birbirlerinden ‘güvenli’ bir uzaklıkta yetiştirilen kız ve erkeklerin arasındaki mesafeyi iyice açıyor.
 
DAVRANIŞ KODU: BAKTIĞINIZ KIZA ŞU AN ULAŞILAMIYOR
Kendilerini tamamen farklı ifade ediyor ve başka sorunlar yaşadıklarını iddia ediyorlarsa da, kızlar ve erkekler konu flört olunca ortak bir davranış kodu geliştiriyor: TANIŞAMAMA. 


Her ne kadar kızlar kendilerini olabildiğince baskın göstermeye özen gösterseler de halen ilk adımı erkekten bekliyorlar. Erkekler de hoşlandıkları kızla tanışmak için adım atmaktansa ‘bakmayı’ tercih ediyor. 

DAVRANIŞ ŞİFRESİ: CONNECTING ‘ERGENS’
Gerald Zaltman’ın bağlantı (connection) metaforuyla hareket ederek bu türden cinsiyetsiz bir tanışma alanı oluşturan, tanışmakta ve tanıştıktan sonra birbirini anlamakta zorluk çeken gençlerin bağlantı kurmalarını sağlayan markanın, söz konusu davranış şifresini de kırmış olacağını söyleyebiliriz. Nitekim tanışmaya zemin olan cinsiyetsiz alanları, kız ve erkekler arasında ortak jargon oluşturan Facebook, MSN, BBM gibi uygulamalar alıyor. 

HATALI PAROLA: BİR KIZ, BİR ERKEK
Kız ve erkeklerin ayrı olduğu, bağımsız lisanlar konuştuğu lise flört dünyasında yapılmaması gereken şey ise, iletişimde bir kız ve bir erkeğin baş başa ama yalnızca arkadaş olduğu durumları göstermek. İki gencin baş başa kaldığı, tanışamama ya da açılamama anlarını gösteren iletişim gençler tarafından hemen gerçek dışı olarak yaftalanıyor  ve reddediliyor. Çünkü iki genç baş başalarsa, zaten sevgilidirler. İletişimde bu tür hikayeleri işleyen markaların düştüğü hata gençlerin flört konusundaki yaşadığı sorunu ‘AÇILAMAMA’ olarak algılamak. Oysa sorun baş başa kalan iki gençten birinin diğerine duygularını veya arzularını açamaması değil,  iki gencin arkadaş grubu arasından sıyrılarak birbiriyle tanışmak ve bir şeyleri başlatmak için ne yapacaklarını bilememeleri. 

PAROLA: UNISEX
Türkiye’de lise flörtleri, tüketicinin bilinçaltında tanışamama olarak kodlanmış durumda. Toplumsallaşırken ortak bir dil yaratma fırsatı bulamayan kızların ve erkeklerin, aksini söyleyen popüler kültür ürünlerine özenmeleri, bu ürünleri içselleştirmeleri mümkün değil. Dolayısıyla iletişimin şifresi, gençlerin tanışamama anlarına odaklanmak ve tanışabilecekleri cinsiyetsiz alanlar yaratarak bu alanları, yani kısacası ‘bağlantı’ metaforunu sahiplenmek. 

ARAŞTIRMA NASIL YAPILDI?
Araştırma 15-17 yaş aralığındaki gençlerle iki farklı cinsten antropolog tarafından yürütülmüş. Hem kızlı erkekli gruplarla hem de kızlar ve erkeklerle ayrı ayrı sosyal ortamlara girdi, sohbet etti, zaman zaman doğan fırsatları değerlendirerek okul öncesi ve sonrasında öğrenci kafelerinde enformel grup görüşmeleri gerçekleştirdi. Toplanan etnografik bulguları, pazarlama dünyasına uyarlamak ve iletişim örnekleri ile kıyaslamak için de BBDO ofisinde kızlarla ve erkeklerle ayrı ayrı tartışma seansları gerçekleştirilmiş.
Bu seanslarda hangi ortak alanlarda sosyalleşip hangi kanallardan iletişim kurdukları sorgulanmış. 


Kaynak: MediaCat 2012 Şubat sayısı

3 Şubat 2012 Cuma

2011'de en çok ödül alan ajanslar ve reklamverenler

Ünlü The Gunn Report’tan ilham alarak hazırladığımız Türkiye’nin The Cat Report’unun bu yıl dördüncüsünü açıkladık. Amacımız ülkemizde gerçekleştirilen reklam yarışmalarında alınan ödülleri göz önünde bulundurarak reklam ajanslarının, medya planlama ajanslarının ve bu arada reklamverenlerin, pazarlama iletişimi alanındaki bir yıllık yaratıcı performansı hakkında genel bir fikir sunmak.

EN ÇOK ÖDÜL ALAN AJANSLAR/REKLAMVERENLER
Ajans yaratıcılık performansında TBWA İstanbul bu yıl da 25 ödülle birinci sırada yer alıyor. DDB&Co ise 18 ödülle ikinci sırada. İkinci sırayı paylaşan bir diğer ajans ise 18 ödülle Rabarba. Üçüncü sırada ise toplam 17 ödülle ülkemizin en yaratıcı ajanslarından biri olan MedinaTurgul DDB yer alıyor.

En çok ödül alan medya ajansları listesinin başında toplam 8 ödülle OMD yer alıyor. İkinci sırada 7 ödülle Mindshare, üçüncü sırada Media Cat Out of Home büyük ödülü de dahil toplam 5 ödülle Starcom yer alıyor.

The Cat Report’da 2011 en çok ödül alan reklamverenlerin başında Garanti Bankası var. İkinci sırada 8 ödülle IKEA, üçüncü sırada ise Frito Lay yer alıyor.

Listenin tamamını görmek istiyorsanız: http://www.mediacatonline.com/Home/YazarDetay?haberid=54259