2 Temmuz 2011 Cumartesi

Sivil Toplum Kuruluşlarının Özel Sektörden Beklentileri

IBM Haziran ayında 100. yılını kutladı. Dünyanın en değerli ikinci markası IBM’in Türkiye’deki faaliyetleri 1938’den bu yana devam ediyor.
Geçen ay 100.yıl kutlalamaları kapsamında IBM Türkiye farklı bir organizasyon düzenledi: Türkiye’nin önemli 22 Sivil Toplum Kuruluşu'nun liderlerini ve gazetecileri bir araya getirdi. IBM Türkiye Genel Müdürü Michel Charouk’un ev sahipliğinde yapılan toplantıda STK’ların özel sektör temsilcilerinden beklentileri ele alındı.

STK’LAR ÖZEL SEKTÖRDEN NELER BEKLİYOR?
  • IBM toplantısında, çocuk, gençlik, kadın, sağlık, kültür ve çevre alanında faaliyet gösteren 22 STK yöneticisi ve gazeteciler davet edilmişti. Arama konferansı boyunca şu sorulara yanıt arandı:
  • STK’ların kurumsal sorumluluk konusunda özel sektörden beklentileri neler?
  • Özel sektör STK’lara destek veren gönüllüyü nasıl görüyor ve gönüllü olmanın kişilerin kariyerinde olan etkileri neler?
  • Basın mensupları gerek STK ve projeleri, gerekse bunlara sponsor olan özel sektör kuruluşları hakkında ne düşünüyor?
  • STK temsilcileri, KSS projeleri ile ilgili şu tespitleri dile getirdi:
  • Türkiye’de KSS projelerine daha çok yabancı şirketler duyarlı. Türk şirketler ya ilgisiz, ya da kendi vakıflarını kurarak, fona ihtiyacı olan STK’lara bütçe ayırmak yerine kendi projelerini yürütüyorlar.
  • Yabancı şirketler daha istikrarlı ve sürdürülebilir projeler yürütüyorlar. Aynı istikrar Türk şirketlerden de bekleniyor.
  • Birçok STK parasal destek kadar gönüllülük olayının da çok önemli olduğunu belirtiyor. Türkiye’de gönüllülük çok çok yetersiz.
  • Gönüllülük Türkiye’ye yeni yerleşiyor. Kişilerin bakış açıları da daha çok son iki yıldır değişti. Dernekler ve vakıflar da son yıllarda daha kurumsal oldular.
  • Gençlerin STK’lara desteğinin daha fazla teşvik edilmesi gerekiyor. Üniversite yönetimlerinin öğrencileri özellikle teşvik etmesi gerekir.
  • STK’ların kendi aralarında daha fazla dayanışmaya ihtiyacı var.
  • Türk şirketler daha popüler projelere/alanlara destek veriliyorlar. Bütçelerin çoğu futbol endüstrisine gidiyor.
  • Yasal engeller var. Özellikle üniversitelerde örgütlenmek çok kolay değil. Bu nedenle de gönüllülük özellikle gençler arasında çok yaygınlaşamıyor.
  • Türkiye’de gönüllülük konusunda bir güven problemi var. Bunu en kısa zamanda gidermek gerekir.
  • Özellikle engelli çocuklarla ilgili vakıflar (ZİÇEV vb.) kendilerini ne basının ne de özel sektörün görmek istemediğini ve gönüllü bile bulamadıklarını dile getirdiler.

GAZETECİLERİN KSS PROJELERİ İLE İLGİLİ ÖNERİ VE SIKINTILARI

Toplantıya katılan bir çok gazeteci/köşe yazarı da KSS projeleri ile ilgili görüşlerini, STK ve özel sektör kuruluşlarından beklentilerini ve yaşadıkları sorunları dile getirdiler:
  • Deniz Gökçe, medyanın zaman zaman katkısından çok zararı olabileceğini dile getirdi. Kendisinin atlet Süreyya Ayhan konusunda kötü bir deneyim yaşadığını belirten Gökçe, Ayhan’ın Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük atleti olduğunu, ancak medyanın sabote etmesiyle birlikte spor hayatının bitme noktasına geldiğini anlattı.
  • Sabah Gazetesi köşe yazarı Şeref Oğuz ise herkesin birbirine benzer şeyler yapmaya çalıştığını, ve bunların sürekliliğinin olmadığını vurguladı. Beri yandan özel sektörün medyatik işlere daha çok ilgi gösterdiğini belirten Oğuz şöyle şirketlerin KSS anlayışını şöyle özetledi: “Yapıp söylemeyenler var, yapıp söyleyenler var, bir de söyleyip de yapmayanlar var.”
  • Medya mensuplarının çoğunluğu özel sektörün STK’ları reklam aracı olarak görmemesi gerektiğini vurguladı. Bunu yapanların çoğunlukta olduğu belirtildi ve bu bakış açısında olanlara STK’ların eğitim vermesi gerektiği savunuldu.
  • Posta Gazetesi köşe yazarı Yazgülü Aldoğan, özel sektörün KSS projelerinde samimi olması gerektiğini belirtti. Bazı projeleri gazeteci olarak bir başka zaman gidip kontrol ettiğini ve yerinde göremediğini savunan Aldoğan: “Elde edilen fayda verilen emeğe değmiyor. PR yönü, reklam yönü ağır basan projeler geliyor. Sonuçta faydaya baktığınızda yeterince büyük bir fayda olmadığını görüyorsunuz” dedi.
  • Gazeteciler, özel sektörün projeleri bir bütün olarak ele alması gerektiğini ve sadece parayı verip geri çekilmemesini, projenin her aşamasını takip etmesi gerektiğini savundu. Aynı şekilde STK’ların da özel sektörü bir para kaynağı gibi görmeyip proje ortağı olarak görmeleri gerektiğini savundular.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder