26 Aralık 2011 Pazartesi

2012'de tüketiciler geri dönüşüme katkı sağlayan markalara daha fazla prim verecek

ECO-CYCOLOGY/GERİ DÖNÜŞÜM
Sürdürülebilir hayat konusu 2012'de tüketicilerin dolayısıyla da iş dünyasının radarında olmaya devam edecek. www.trendwatching.com sitesinin açıkladığı 2012 trendleri arasında üst sıralarda yer alan ECO-CYCOLOGY/GERİ DÖNÜŞÜM kriz dönemlerinde biraz geri plana düşse de yıllar boyunca gündemde kalmaya devam edecek.

'Yeşil Trend' olarak da isimlendirebileceğimiz ECO-CYCOLOGY, markaların eski ürünleri müşterilerinden geri alıp, bunları 'faydalı bir şeye' dönüştürmeleri anlamını taşıyor. ABD ve diğer batı ülkelerinde Greenpeace ve benzeri örgütlerin uzun yıllar süren mücadeleri sonucunda tüketicinin çevre konusundaki bilinç düzeyi oldukça yükselmiş durumda. Günümüzde tüketici satın aldığı bir ürünün sadece mali değerine değil, yapım malzemesi ve ekolojik anlamda da nasıl bir değer taşıdığına dikkat ediyor.

Bugün, ECO-CYCOLOGY sadece markaların önderliğinde gelişen bir girişim değil artık. Amerika’da konunun önemini kavrayan birçok şehir ve eyalet (örneğin San Diego, Seattle ve San Francisco) kendi geri dönüşüm yasalarını çıkarttı. Aynı şekilde Avrupa Birliği Parlamentosu geçtiğimiz ay elektronik çöplerin imhası konusunda, 2012’de üye ülkelerin, şehirlerde yaşayan nüfuslarından, kişi başına 4 kilo e-atık toplamasını ve 2016 yılına kadar elektronik atıklarının %85’ini işlemden geçirmiş olmalarını mecbur kılan sert yasa tekliflerini onayladı. Yani markalar, sadece tüketici tarafından talep edildiği için değil, aynı zamanda yasal düzenlemelerle ilgili bir takım zorunluluklardan dolayı da 'yeşil' olmak zorunda.

ÖRNEKLER ÇOĞALIYOR2012 yeşil ürün ve sürdürülebilir politikalarını geliştirmiş, stratejilerini belirlemiş markalar için daha fazla fırsat yaratacak gibi görünüyor. Bu alanda örnekler her geçen gün artmaya devam ediyor. Birkaçından bahsedecek olursak:

Nike Reuse-A-Shoe (Ayakkabıları Yeniden Kullanma) programı kapsamında eski Nike ayakkabılarını topluyor. Üretim sürecinden artan parçalar da biriktiriliyor. Bir araya getirilen ayakkabı ve parçalar kesilip ayrıldıktan sonra öğütülerek Nike Grind denilen bir materyalin içine karıştırılıyor. Üretilen son malzeme atletizm ve oyun parkı yüzeylerinde ve bazı Nike ürünlerinin yapımında kullanılıyor.

Nisan 2011’de Fransız kozmetik markası Garnier, merkezi Amerika’da olan çevre koruma yardım kuruluşu Terracycle ile beraber Personal Care & Beauty Brigade (Kişisel Bakım ve Güzellik Ekibi) programını yürütmeye başladı. Ekip Amerika’yı şehir şehir dolaşarak her tür kişisel bakım ve güzellik ürününü tüketicilerden ücretsiz olarak toplayıp geri dönüşümünü gerçekleştirdi. Katılımcılar ambalajların geri dönüşümüne bizzat eşlik edebiliyordu (karşılığında puan ya da para kazanıyorlardı). Biriktirilen ambalajlar geri dönüşüm merkezlerine ücretini Garnier’in karşıladığı UPS'le de gönderilebiliyordu. Atık ambalajlardan elde edilen geri dönüşüm malzemesinin ise Amerika’daki oyun parklarında kullanıldığı açıklandı.

Dell, Goodwill Industries şirketiyle ortaklaşa Dell Reconnect adında bir program yürütüyor. Program, tüketicilerin kullanılmış elektronik aletlerini -markası ne olursa olsun- Goodwill’in Amerika ve Kanada’da programa destek veren 2,200+ mağazasından birine götürerek geri dönüşüme katkıda bulunmalarına destek veriyor.

Umarız bizim markalarımız da bir an önce 'yeşil ürün' veya 'ekolojik marka' kavramlarının hangi anlamlara geldiğini algılar ve harekete geçer. Çünkü bizim tüketicimiz de artık eskisi gibi değil ve daha iyi bir dünyada yaşamak istiyor. İşte markalar için 2012'de sürdürülebilir bir hayata katkıda bulunmak için büyük bir fırsat.
Kaynak: www.trendwatching.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder