Dünyanın en etkili 50 kişisi arasında ilk sıralarda yer alan Arianna Huffington, bu hafta Cannes Lions Yaratıcılık Festivali’nde yaptığı yaratıcılıkla ilgili konuşmada “Lehman Brothers, Lehman Brothers değil de Lehman Brothers & Sisters olsaydı bugün yaşıyor olurdu” dedi. Kadınların iş hayatında ciddi farklılıklar yarattıklarını belirten Huffington, kadınların yapısal olarak yaratıcılığa daha yatkın olduklarını iddia ediyor.
Dünyanın en hızlı gelişen ülkesi, şu anda dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’in verilerin detayına baktığımızda, Huffington’a hak vermemek elde değil. Çin’de nüfusun yaklaşık yüzde 49’u (652.9 milyon) kadın. Çin’de kadınların çalışma oranı çok yüksek. Ülkede yüzde 34’ü üst düzey yönetici olarak çalışan kadınların yüzde 19’u CEO.
Haziran başında Unilever’in Şangay’daki Tüketici İçgörü ve İnovasyon Merkezi’ni ziyaret ettiğimizde birçok sunum izledik. Unilever yöneticilerinin sunumlarının yanı sıra Ogilvy Asya Pasifik Bölgesi Kültür-İçgörü Direktörü Kunal Sinha’nın sunduğu araştırma sonuçları Çinli kadının güzellik anlayışı, ekonomiye katkısı, yaratıcı sektörlerdeki başarısı hakkında da çok şey öğrenmemizi sağladı.
Komünist Market Elemanları
Çin’deki Unilever Tüketici İçgörü ve İnovasyon Merkezi yöneticilerinin anlattığı ilginç bir olay kadınların ticari hayattaki başarısının bir başka kanıtı:
Çin’in en yaygın market içi aktiviteleri yapın şirketlerinden birisinin sahibi ve yöneticisi bir kadınmış. Bu kadın şirketini kurarken bir araştırma yapmış ve çevresine “Ülkedeki marketlerin yöneticilerine nasıl ulaşırım? Ülkenin her köşesindeki marketlerle nasıl çalışabilirim? Nasıl Pazar lideri olabilirim? Eğer bunları başarırsam, bu marketlerde market içi etkinlik yapabilmek için yerel insanlara nasıl ulaşırım?” diye sormaya başlamış. Araştırmaları sırasında ülkenin her yerine uzanan tek organizasyonun Çin Komünist Partisi’nde olduğunu öğrenmiş. Bunun üzerine bu girişimci hanım Komünist Parti yöneticilerine gitmiş ve projesini paylaşmış. Parti yöneticileri projede işbirliği yapmayı kabul etmişler ve kendisine hem market yöneticilerine ulaşma imkanı ve hem de insan kaynağı sağlamışlar.
Sonuç olarak şu anda ülkenin en büyük market içi aktivitesi şirketlerinden birinin elemanlarının büyük bölümü Çin Komünist Partisi’nin üyeleri ve onların bulduğu insanlardan oluşuyormuş.
Gördüğünüz gibi, yaratıcı düşünmenin sonu yok. Ve galiba Arianna Huffington haklı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder