30 Haziran 2011 Perşembe

Hulki Aktunç: Reklamcı-edebiyatçı, edebiyatçı-reklamcı

Şiir, öykü ve romanlarıyla edebiyat alanında birçok ödül kazanan kendi deyimiyle reklamcı-edebiyatçı ya da edebiyatçı-reklamcı Hulki Aktunç dün gece aramızdan ayrıldı. Hulki Aktunç kendisini şöyle tanımlardı: “Ben bir dil adamıyım. Dil Adamı derken uzman bir dilci anlamında değil de, Türkçe’nin bir hastası olarak söylüyorum.”

1990’da yayımladığı Büyük Argo Sözlüğü uzun yıllar en iyi satan kitaplar arasında yer aldı. Aktunç Türkçe’de kullanılan reklam-edebiyat benzeşmesini şöyle anlatıyordu: “Türkçe’de ‘reklam yapma kardeşim’, ‘bırak şimdi reklamı’, ‘reklam ettin bizi ya mahvettin’ gibi deyimler vardır. Burada reklama yöneltilen ince eleştiri aynı şekilde edebiyata da yöneltilmektedir. ‘Bırak şimdi hikayeyi, bırak şimdi romanı ya’, ‘edebiyatı bırak ya, konuşacaksan doğru konuş’ gibi”

Reklamcılığa 1972 yılında gazetede gördüğü bir düzeltmen ilanına başvurarak Manajans’ta başladı Hulki Aktunç. O da bir dönemin tüm edebiyatçıları gibi yolu reklam sektöründen geçenlerden. Ancak Aktunç’un diğerlerinden farkı gelip geçici bir reklamcı-edebiyatçı olmaması.

Hayatımız Reklam kitabı için yaptığım söyleşide reklamcılığı için şöyle diyordu: “O düzeltmen ilanı ile başlayan serüvenim bence bahtı iyi birinin serüvenidir. O sırada bambaşka bir yere de girebilirdim. Denk düştü. Bay Acıman’dan çok şey öğrendim. Her şeyden önce şunu öğrendim; 1974 yılında Kıbrıs Savaşı sırasında işler durdu, telefonlar kesildi, krizler yaşadık. O zaman şöyle söylemişti: ‘Çocuklar biz yine işimizi düşünelim, 15 gün sonra telefon çalar ve her şey yeniden başlar, peşini bırakmayın.’

Kadere bakın ki Bay Acıman’la birkaç ay arayla bu dünyayı terk edip gitti büyük usta.

1980 yılında 12 Eylül darbesinin olduğu, ortalığın allak bullak olduğu gün kendi ajansı Yaratım’ı kurdu Aktunç. Uzun süre FCB ile ortaklık yürüttü. 1999’da Reklamcılar Derneği Başkanlığı’na seçildi ve iki dönem bu görevi sürdürdü.

Hulki Aktunç, reklam sektöründe çalışan birçok edebiyatçının tersine reklamcılığından utanmadı. Reklamcılığa para kazanmak için başlamış olsa bile bu mesleği hiçbir zaman küçümsemedi: “Ben reklam ajansına girdiğimde zaten edebiyatçıydım. Yazdıklarımı yayınlıyordum. İlk kitabım 1976’da yayınlandı. Bu süre içinde 24 kitabım yayınlandı. Bunların içinde bir tek kişinin hazırlamasının çılgınlık sayılabileceği “Büyük Argo Sözlüğü” de var. Reklam ve edebiyatı birbirine ters, birbirine karşı alanlar olarak görmenin herhangi bir sebebi olduğunu sanmıyorum.”

HULKİ AKTUNÇ'UN REKLAM GÜLÜ

“Bence BMC” ya da ucuz detarjan ABC için “Farkı fiyatı” gibi sloganların yaratıcısı Hulki Aktunç, rüzgar gülünden esinlenerek oluşturduğu “Reklam Gülü” modeliyle reklam üretim sürecini şöyle tanımlıyordu:

Güzeli bulmak her zaman güç ve çileli. Çünkü güzel her gün, hatta her an değişir.

Reklamlar dörde ayrılır: Doğru-Güzel, Doğru-Çirkin, Yanlış-Güzel, Yanlış-Çirkin.

Tüm mesele Doğru-Güzel olanı yaratabilmek. Doğru, ürünün kendisinde ve pazarın koşullarında yatar. Doğru adeta yemeğin malzemesidir. Güzel ise kafada yatar. O da yemeğin lezzeti, baharatıdır… Doğruyu bulmak için yazarın bilimsel disiplinlerle, ekonomiyle, pazarlamayla bir hayli düşüp kalkması gerek.

Uzun süre kanser hastalığı ile mücadele eden Hulki Aktunç hayatı boyunca ürettiği eserleriyle her zaman aramızda olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder